29 Ocak 2007 15:50# 1
Üyelik : 5.05.2006
Yaş : 40
Şehir : Uşak
Mesaj Sayısı : 22
Konu : ElektroPolisaj
SELAM ARKADAŞLAR ;
elektropolisaj ile ilgili elinde bilgisi olanlar lütfen paylaşsın
tezim ve bilgiye ihtiyacım var
şimdiden teşekkürler kolay gelsinn...:
18 Mart 2010 09:15# 2
Üyelik : 18.03.2010
Yaş : 51
Şehir : Manisa
Mesaj Sayısı : 1
Cevap : ElektroPolisaj
ELEKTROPOLİSAJ

Elektropolisaj, içerisinde bir metalik yüzey üzerindeki büyük lekelerin selektif biçimde çözündüğü (arkalarında düz ve parlak bir yüzey bırakacak şekilde korozyona uğradığı) hem makro hem de mikro ölçekli bir anodik prosestir.

Bir elektropolisaj uygulması iki önemli getiri sağlamaktadır:

1. BİR MAKRO-PÜRÜZSÜZLÜK SAĞLAMASI. Prosesin bu aşaması, gözle görülebilen veya olağan yöntemlerle ölçümlenebilen yüzey üzeri girinti ve çıkıntılarının bertaraf edilmesini sağlar ve PÜRÜZSÜZLÜĞÜ OLUŞTURUR.

2. BİR MİKRO-PÜRÜZSÜZLÜK SAĞLAMASI. Prosesin bu aşaması da, metal üzerinde atomik ölçekte selektif olumsuz etkileşimi ve fasetlenmeyi bertaraf eder ve PARLAKLIK SAĞLAR.

Yukardaki tanıtım, bazı ilave açıklamaların yapılmasını gerektirmektedir.

Şekil-24?ün incelenmesi, prosesin birinci aşamasında neler olup, bittiğini açıkça anlatmaktadır. Polisajı yapılacak metal, amaca uygun bileşime sahip ve amaca uyumlu bir banyo içerisinde anot olarak kullanılmaktadır. Doğru değerde akım şiddeti yoğunluğundaki akımın geçişinde, metalin yüzeyi çözünmeye başlamaktadır ve kullanılan yüksek akım şiddeti değerleri altında da, bir yapışkan polarizasyon filmi oluşmaktadır. Bu yapışkan kıvamlı film metal yüzeyine sıkıca tutunmakta, ancak belirli bir kapsamda akış gösterdiğinden, davranış eğilimi, bu filmin metal yüzeyi üzerindeki oyuklar veya ?vadilerde? kalın bir katman halinde toplanması, ve bu arada çıkıntılarda veya ?tepelerde? daha ince bir film katmanı halinde toplanması yolundadır. Bu yapışkan film katmanı muazzam bir elektriksel direnç# sağladığından, elektrik enerjisi yüksek çıkıntılar üzerinde odaklanarak bunları çözündürmekte veya ?alçaltmakta?, vadilere ise pratik olarak hiç ilişmemektedir. Sonuç olarak pürüzsüz bir görünüm oluşturan bir ?düzeçleme? gerçekleştirilmiş olmaktadır.

Prosesin ikinci aşaması ise daha da ilginçtir. ?Düzeçleme? aşamasından sonra metal yüzeyi makro ölçekte pürüzsüzdür, ancak zorunlu biçimde parlak değildir.

PARLAKLIK ELDE EDEBİLMEK İÇİN MİKRO ÖLÇEKTE BİR PÜRÜZSÜZLÜK SAĞLANMASINA GEREKSİNİM VARDIR.





Mikro ölçekte bir pürüzsüzlüğün elde edilebilmesi için, metal atomlarının selektif biçimde, yani tercih edilir biçimde elektrolit tarafından etkileşim altına alınmasına gereksinim bulunmaktadır.

Bununla ne anlatmak istiyorum? Açıklaması hiç de kolay değil.

Bilmekte olduğunuz gibi, yüksek serbest enerjiye sahip atomlar herhangi bir nedenle kimyasal etkileşime uğramaya daha yatkındırlar, çünkü bu sayede bütünsel serbest enerjilerini düşürebilirler. Böylece tanecik sınırlarında asit gibi bir kazıyıcı öğe, içteki atomlardan çok tanecik sınırları atomlarını tercihli olarak etkileşime uğratacaktır.

Hatta, mükemmel bir metal kristalindeki bazı atomlar, diğerlerinden ziyade kendi komşuları tarafından daha az sıkı biçimde tutulmaktadır. Böylesi atomlar, daha sıkı tutulan atomlara göre daha yüksek serbest enerjiye sahip bulunacaklardır ve bunların komşularından ayırılması daha da kolaylaşmış olacaktır. Size, çok kaba ve sancılı bir örnek olarak, yanları boş bir dişin çekilmesinin, her iki yanından diğer dişlerle tutulan bir diğer dişin çekilmesinden daha kolay olduğunu anımsatmak istiyorum.

# Bir konsantrasyon polarizasyonu veya bir ?direnme potansiyeli olarak da mütâlaa edilebilir (Ders-2?ye bakınız).



Bir metal kristali içerisindeki belirli doğrultular ve düzlemler boyunca sıralanan atomlar, diğer doğrultular ve düzlemler boyunca sıralanan atomlardan daha gevşekçe tutulmaktadırlar. Sonuç olarak böylesi doğrultular ve düzlemler boyunca sıralanan atomlar, diğer doğrultular ve düzlemler boyunca sıralanan atomlara göre daha bir kolaylıkla çözünme eğilimi göstereceklerdir.

Bu, daha gevşekçe tutulan atomların, daha sıkıca tutulan atomlara göre tercihli olarak çözüneceği durumu ifade etmektedir. Bu oluşum, fasetli olarak adlandırılan, yani kristal üzerinde yüzeyler ve düzlemler oluşturan bir yapının yüzey üzerinde gelişmesine neden olacaktır.

Alelade bir metal parçası, birbirine bağlı çok sayıda kristalden oluşur. Bu kristaller normal olarak ve genellikle 1-30 mikron (bazen daha büyük!) gibi çok küçük boyutlara sahiptirler. Yüzey üzerinde yer alan çeşitli kristal yüzeyleri ile, rasgele serpilerek gelişmiş bir kapı sergilerler. Şimdi bu küçük kristal yüzeylerinin bazılarının, diğer bazı komşularına göre hafifçe daha yüksek serbest enerjiye sahip olduklarını (daha gevşek tutulan atomlardan oluştuklarını) düşününüz. Bu metal, çözündürücü bir asit banyosuna daldırıldığında, böylesi kristal yüzeyleri daha bir kolaylıkla etkileşime uğrayacaklardır (konşu kristal yüzeyleri de çözündürülecektir, ama onlar kadar çabuk biçimde değil) Bu işlem, Şekil-25?te görülene benzer bir sonuç yaratır.




Gözle baktığınızda yüzey size pürüzsüz gibi gözükecektir, ancak, yüzeyi gizleyen herhangi bir ışın, speküler (tahmini) biçimde yansıtılmayacağından, parlaklık sergilemeyecektir (Ders-12?ye bakınız).

Şekil-25, atomik ölçekte ne olduğunu göstermektedir (Bir ışık ışınının 0.4?ten 0.7 mikrona dek ?4000 Angström ? 7000 Angström? dalga boyuna sahip olacağını daima akılda bulundurunuz). Kristalin yüzey planında farklı açılar altında döşeli fasetler, ışığın tahmin edildiği gibi değil, yayılıcı olarak yansımasına neden olacak ve böylece parlaklık elde edilememiş olacaktır!


Bu durumda sorun şudur : YÜZEY ÜZERİNDEKİ HERHANGİ BİR ATOMU, BİR DİĞER ATOM KADAR KOLAYLIKLA ÇÖZÜNDÜRMEK.#

Böylesi bir proses, bir RASTGELE KOROZYON (ÇÖZÜNME) olarak düşünülebilir.

Aynı işi söz konusu serbest enerji kavramı altında ele alarak, incelemek de mümkündür. Şekil-26?da, bir metal yüzeyi üzerindeki 2 atom görülmektedir. A Atomu en gevşekçe tutulan atomdur. Gördüğünüz gibi, daha sıkı tutulan B atomuna göre, katı durumdan sıvı duruma geçme (çözünen iyon) sınırını aşmak için çok daha az aktivasyon enerjisine gereksinimi vardır. Normal olarak elektrolitlerin çoğu içerisinde olup, biten bundan ibârettir. A Atomları B atomlarına tercih edilmekte (enerji daima en kısa yolu izler!) ve böylelikle selektif olarak çözünmektedir.

Metale bitişik çok ince bir film (buna göre muazzam ölçekte kalın bir normal difüzyon filminden söz etmiyorum) içerisinde, atomu tutmak veya etkileşim yaratıcı asit iyonunun aktivasyon enerjisini, tam olarak sıkıca tutulan atom üzerindeki düzeyde zaptetmek için bir ?darboğaz? (engelleyici öğe) bulunduğu takdirde, enerji akış yolları anlamında özel bir tercih söz konusu olmayacak ve bu durumda B atomu da, A atomu kadar kolaylıkla çözünecektir.

Durum böyle olduğunda, artık hiçbir faset oluşumu söz konusu olamayacaktır ve yüzey üzerinde bulunan tüm fasetler, atom katmanları birbiri ardınca eşbiçimli olarak çözündükçe yok olarak, PARLAK bir yüzey oluşmasına olanak sağlayacaklardır.

İşte işin sırrı budur!


Buna göre iyi bir elektropolisaj çözeltisi aşağıdaki bileşim öğelerini içermelidir :

# Parlak kaplamada sorunun, bunun tam tersine olduğuna dikkat ediniz : bir kaplama metalinin yüzey üzerindeki herhangi bir leke üzerine kolaylıkla oturtulması, ancak özel bir leka üzerine bu denli kolaylıkla oturmaması!



1. İnce bir pasifleştirme (pasivasyon) filmi oluşturucusu. Genellikle bir oksidasyon etmeninden oluşan metal yüzeyi üzerindeki çok ince bir film (yukarıda değindiğimiz ?darboğaz?), yüzeyi mikro ölçekte pasifleştirecektir.
2. İstenen durumda pasivasyon filmini ve altındaki metali çözündürecek olan bir solvent veya bir depasivatör.
3. Bir difüzyon katmanı oluşturmaya teşvik etmeni. Bu, yapışkan bir film oluşturmaya yardımcı bir etmen öğedir. Sülfürik asit, fosforik asit, gliserol ve organik solventler bu yardımı sağlayabilen etmen öğelerdir.

Bu, her ne kadar prosese ilişkin basit bir açıklama olsa da, henüz gerçek bir açıklama değildir. Bununla beraber, bu fikirler temelinde çok sayıda mükemmel elektropolisaj çözeltisi tertiplenerek üretilmiş ve patentlendirilmiştir.

Elektropolisaj çözeltisi polarize olduğundan (akım geçirdiğinden), akım şiddeti yoğunluğu karşısında bir gerilim diyagramı yapıldığı takdirde, Şekil-27?deki gibi bir eğrinin elde edildiği görülecektir. Genel olarak bu eğri, küçük veya büyük bir plato biçimli olabilir ve bazı durumlarda gerçekten bir plato biçimli olmayıp, eğride bir eğilme (kavsin yön değiştirdiği noktada) biçimli olabilir. İyi bir elektropolisajın bazan B civarında, bazan A ile B arasında, bazan C?de elde edildiği, ancak çok nadiren C?nin ötesinde elde edilebildiğinin ayırdına varılacaktır.

İyi bir elektropolisaj genellikle B ile C arasındaki plato üzerinde elde edilmektedir. C?de yeni bir elektrolitik proses başlamakta (çoğunlukla oksijen salınması) ve genellikle yüzey karıncalanmaya başlamaktadır.

En yapışkan filmin genellikle A ile B arasında ve B?ye dana yakın alanda oluştuğu ve en iyi elektropolisajın bu alanda elde edilebildiği görülecektir. Bu filmin yapışkanlığı çok önemlidir ve elektrolitin sıcaklığının herhangi bir yöntemle düşürülmesinin, doğal yapışkanlığı arttırdığı ve böylece üzerinde iyi ölçekte elektropolisaj elde edilen bandı genişlettiği anlaşılacaktır.

Pekâla, bu size elektropolisajda olup, bitenler hakkında verdiğim basit bir fikirdir. Şimdi bazı pratik ayrıntılara gireceğiz.








NEDEN ELEKTROPOLİSAJ?

1. ELEKTROPOLİSAJ, GÖRECELİ OLARAK UCUZ BİÇİMDE GÖRÜNÜMÜ VE PARLAKLIĞI DAHA İYİ KILABİLİR.
2. METALLERİN KAPLANMA, ANODİZE EDİLME VEYA KİMYASAL İŞLEME TABİ TUTULMALARI ÖNCESİ İÇİN MÜKEMMEL BİR HAZIRLAMA AŞAMASIDIR.
3. PARÇAYI HASARA UĞRATMAKSIZIN, KESİCİ ALET AĞIZLARININ OLUŞTURMUŞ OLDUĞU ÇAPAKLARI GİDERİR. BAZI DURUMLARDA BU İŞLEVİ ELEKTRO-PERDAHLAMA OLARAK ANILIR.
4. ÇOĞU DURUMDA BİR METAL YÜZEYİNE KOROZYONA DAHA DAYANIKLI BİR FİNİSAJ KAZANDIRIR.



ELEKTROPOLİSAJ NE ZAMAN AVANTAJLIDIR?

Elektropolisaj, aşağıdaki koşullar altında diğer manuel veya mekanik polisaj yöntemlerine tercih edilerek uygulanır:

1. POLİSAJ YAPILACAK PARÇANIN GEOMETRİK BİÇİMİ, MANÜEL VEYA MEKANİK YÖNTEMLERLE POLİSAJIN ELDE EDİLMESİNİ HEM SON DERECE GÜÇLEŞTİRECEĞİ, HEM DE İŞ MALİYETİNİ YÜKSELTECEĞİ DURUMLARDA.
2. POLİSAJ YAPILACAK PARÇANIN, SONRADAN GİDERİLMESİ GÜÇ TAMPONLAYICI BİLEŞİKLERİ ÜZERİNDE TUTABİLECEĞİ DURUMDA. (ELEKTROPOLİSAJLA İŞLENMİŞ PARÇALAR, OLAĞAN TEMİZLEME ANLAYIŞA GÖRE TEMİZLENMEMELİDİR).
3. BAZI PARÇALAR, RAFLARINDAN ÇIKARTILMAKSIZIN ÖNCE ELEKTROPOLİSAJA TABİ TUTULUP, SONRA DA KAPLANABİLİRLER VE BÖYLECE BÜYÜK ZAMAN VE İŞGÜCÜ TASARRUFU SAĞLANMIŞ OLUR.
4. GENELLİKLE (ANCAK DAİMA DEĞİL) ELEKTROPOLİSAJLA İŞLENMİŞ PARÇALAR, MEKANİK POLİSAJLA İŞLENMİŞ PARÇALARA GÖRE KARARMAYA DAHA AZ EĞİLİMLİDİR.
5. MEKANİK POLİSAJLA İŞLENEN PARÇALAR, MEKANİK DEFORMASYONA UĞRAYABİLİR. ELEKTROPOLİSAJLA İŞLENEN PARÇALAR, MEKANİK DEFORMASYONA UĞRAMAZ.
6. GENELLİKLE ELEKTROPOLİSAJLA İŞLENEN YÜZEYLER, MEKANİK POLİSAJLA İŞLENMİŞ YÜZEYLERE GÖRE, GALVANOPLASTİK KAPLAMAYI DAHA İYİ KABUL EDERLER VE KAPLAMA İLE TABAN METAL ARASINDA DAHA ÜSTÜN BİR İNTİBAK YAPIŞMASI OLUŞUR.

Bu temel noktalara dayanarak, elektropolisajın sizin için avantajlı olup, olmayacağını saptayabilirsiniz.

Elektropolisaj, mekanik polisaj ve onun zararlarına karşı her derde deva bir uygulama değildir, ancak, mümkün olan yer ve durumlarda, maliyet ve zaman tasarrufu gibi bazı çekici olanaklar sunar.

Çoğu durumda, elektropolisajla işlenecek bir yüzey, amaca uygun biçimde ve öncelikle bir seri polisaj işlemleri sayesinde hazırlanmalıdır. Diğer sözcüklerle, kaba bir metal parçasına elektropolisajla cam gibi bir yüzey kazandırmayı beklememelisiniz. Böyle bir uygulama sonucunda belirli bir parlaklık elde edilebilirse de, yüzey oyuklu, çizikli ve düzensiz bir yapı sergileyecektir. Teller, şeritler, vb. gibi üretim aşamasında oldukça pürüzsüz kılınmış metal yüzeyler söz konusu olduğunda, elektropolisaj önce temizlenmiş alanlar üzerinde yapılmalıdır. Aksi takdirde elektropolisaj banyosunda düzeçlenmiş bir yüzey gösterebilmeleri için, belirli bir ölçekte taşlanmaları ve perdahlanmaları gerekecektir. Banyoya daldırılan yüzey ne denli pürüzsüz olursa, elektropolisaj sonucu da o denli çabuk ve tatmin edici olacaktır.

Bir örnek olarak, taban metal üzerindeki kabalık ve portakal kabuğu etkileri, pratik olarak elektropolisajla giderilemez, bunlar, elektropolisaja girişmeden önce bir perdahlama etkisi ile giderilmelidir. Kabaca : DÜZ YÜZEYLERİN POLİSAJINDA İYİ SONUÇLAR ELDE EDEBİLMEK İÇİN, DÜZ YÜZEYİN, #160 İLA #180?LİK ÇARK TAŞLAMASI İLE ELDE EDİLENE EŞDEĞER BİR FİNİSAJI BULUNMALIDIR. TABAN YÜZEY ÇEVRE ALANLARINDA KIRIK VEYA DÜZENSİZ OLDUĞU TAKDİRDE, DAHA SINIRLI BİR HAZIRLIĞA GEREKSİNİM OLACAKTIR VE BU DURUMDA, #80?LİK ÇARK TAŞLAMASI İLE ELDE EDİLENE EŞDEĞER BİR FİNİSAJ, ELEKTROPOLİSAJA HAZIRLIK İÇİN YETERLİ OLACAKTIR. Bu şekilde çark taşı ölçülerine âtıfta bulunmakla, hazırlanacak yüzey üzerinde bu ölçüleri aşan derinlikte kazıntı veya düzensizliklerin, taşlama çarkı ile giderilmiş olmaları gereksinimini ifade ediyorum.



ÜZERİNDE DÜŞÜNMENİZ İÇİN BAZI HUSUSLAR

1. GENEL OLARAK, ELEKTROPOLİSAJLA İŞLENECEK METALİN TANECİK YAPISI NE DENLİ İNCE OLURSA, ALACAĞINIZ SONUÇ DA O DENLİ DAHA İYİ VE DAHA PÜRÜZSÜZ OLACAKTIR.
2. YÜZEYDEKİ TÜM YABANCI MADDELER, FARKLILIKLAR VEYA KİR ÖĞELERİ, ELEKTROPOLİSAJ ALTINDA, ÇARK TAŞLAMASI ALTINDA OLDUĞUNDAN ÇOK DAHA BELİRGİN BİÇİMDE GÖRÜNECEKTİR, BU NEDENLE BAŞLANGIÇ METAL YÜZEYİNİN OLABİLDİĞİNCE İYİ DURUMDA OLMASI ZORUNLUDUR.
3. HER DURUMDA OLDUĞU GİBİ, İYİ BİR TEMİZLİK VE İYİ BİR DURULAMA, OLMAZSA, OLMAZLARDANDIR. YÜZEY ÜZERİNDEKİ KÜÇÜK BİR YAĞLI ALAN, BAŞLANGIÇTAKİ YÜKSEK ANODİK GAZLANMA SAYESİNDE YÜZEYDEN FIRLATILACAK VE ÇÖZELTİ ÜZERİNDE YÜZMEYE BAŞLAYACAKTIR, ALINACAK SONUCUN OLUMSUZ OLARAK ETKİLENMEMESİ İÇİN BÖYLESİ YÜZÜCÜ OLUŞUMLARIN ORTAMDAN TAHLİYE EDİLMESİ GEREKLİDİR. BUNUNLA BERABER İLK AŞAMADA BANYOYA BU GİBİ KİRLETİCİLERİN BAŞLANGIÇTA GİRMEMESİ İÇİN YAPILACAK İYİ BİR TEMİZLİ VE DURULAMA, SONRAKİ AŞAMADA TAHLİYE EDİLMESİNE GÖRE DAHA AKILCI VE DAHA İYİ OLACAKTIR.
4. İKİ AYRI FAZDAN OLUŞAN METALLERİN (METALİN KENDİ YAPISI İÇERİSİNDE EŞBİÇİMLİ OLMAYIP, İKİ FARKLI BİLEŞENDEN OLMASI) ELEKTROPOLİSAJI DAHA BİR GÜÇLEŞTİRECEKTİR. ANCAK BU GÜÇLÜK DE AŞILMALIDIR!



GENEL ÇALIŞMA VERİLERİ

RAFLAR : Elektropolisaj, yüksek akım şiddeti yoğunluğu altında çalışır ve elektropolisaj banyolarında, amaca uygun plastik kaplamalarla yalıtılmış bakırdan yapılması gereken ve yüksek akım şiddeti yoğunluğuna dayanıklı raflar kullanılmalıdır.

KONTAKT NOKTALARI : Raflar ve işlenecek parçalar arasındaki kontakt (temas) noktaları, güçlü akım şiddeti yoğunlukları karşısında daima pozitif kontaktı sürdürecek şekilde sağlam ve yaylı intibaklı olmalıdır. Kontaktlar fosfor-bronz yay teli veya yaylı segmanlarla yapılmalıdır. BUNLAR, ÜZERLERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLEŞİMİN EN AZ DÜZEYE İNDİRGENMESİ İÇİN, KULLANILMADAN HEMEN ÖNCE İYİCE KALAYLANMALI VEYA LEHİMLE KAPLANMALIDIR. Tüm çözeltiler içerisinde başarılı olarak kullanılabilecek bir alternatif kontakt metali, tantaldır. Bu oldukça pahalı bir metaldir ancak bakır kontaktlara göre çok daha dayanıklıdır. Titanyum da bu amaçla doyurucu biçimde kullanılabilir.

KATOTLAR : Bakır katotlar amaca elverişlidir, ancak kullanılma sonrasında üzerlerinde koruyucu bir katodik akım bırakılmadığında kimyasal etkileşime maruz kalacaklarından, kullanıldıktan sonra banyodan çıkartılmaları gereklidir. Deneysel olarak geliştirilen mükemmel bir tertip, gerektiğinde banyonun soğutulması veya ısıtılmasına katılımda bulunmak için, içlerinde soğuk veya sıcak su dolaşımı bulunan, ağır yumuşak bakır boru düzeneğinden oluşan bakır katotlardır. Böylesi bir tertip Şekil-28?de görülmektedir.





Kullanılan elektrolit tipine göre, bakırdan, paslanmaz çelikten, karbon veya kurşundan üretilen katotlar kullanılabilir. Bunlar, katodik olarak daha geniş bir alana yayılacak ve banyonun ısıtılmasına veya soğutulmasına olanak sağlayacak şekilde, plaka-bobin ısıtıcılar biçiminde olabilirler.

Üretim amaçları için katot:anot yüzay oranı 2:1?dir, daha yüksek bir oran tercih konusudur! İşlenecek parça, azami yüzey alanını katotlar karşısında bulunduracak şekilde anot çubuğuna asılı olmalıdır.


GERİLİM VE AKIM ŞİDDETİ TALEPLERİ : Durumların çoğunda (gümüş ve bir veya iki diğer metal haricinde) elektropolisaj yüksek akım şiddeti younluklarının kullanılmasına gereksinim gösterir. Kullanılan elektrolitlerin çoğu iyi iletken iken, bazıları da bu kadar iyi iletken değildir. Genel olarak ticâri amaçlar için, istenen akım şiddeti yoğunluğunun sağlanabilmesi amacı ile en az 25 V gerilime gereksinim bulunmaktadır. Gümüş elektropolisajı için 3 ilâ 6 V düzeyinde bir gerilim yeterli olacaktır. Yeni işe başlayanlar için önerdiğim yöntem olan fosforik asit banyosunda bakır elektropolisajında yalnızca 6 ilâ sağlanabilirse en çok 9 V gerilim uygulanmalıdır.

Akım şiddeti yoğunluğu talepleri yüksektir ve 150 ilâ 300 A/Fit2 arasında değişir ve böylesi bir akım şiddeti kapasitesi bir redresör üzerinden veya bir jeneratör sayesinde temin edilebilir.


ELEKTROLİTİN AKIM ŞİDDETİ KAPASİTESİ : Banyo içerisinden geçecek her 2-4 Amper akım şiddeti için, 1 Galon elektrolit kullanmalısınız.


DAĞILMA GÜCÜ : Elektropolisaj banyolarında dağılma, genellikle kaplama banyolarına göre daha iyidir. Bu özellik gerçekte, bunların polisaj çözeltileri gibi işlevsellik göstermelerini sağlamaktadır, ancak işlenecek parçanın polisaj amacı ile bir tank içerisine yerleştirilmesinde, düzensiz sonuçlara yol açabileceğinden, GÖLGELEME yapılmasından kaçınınız.

Çok derin oyuklar söz konusu ise, bunlara uygun katotların kullanılması gerekli olabilir.

İşlenecek parçanın rafa yerleştirilmesinde, oyuk alanlar ve boşluklarda gaz tutulmamasına özen ve dikkat gösterilmelidir.


TANKLAR : Elektropolisaj için kullanılacak olan tanklar, hem kullanılan asitlere, hem de uygulanan sıcaklıklara dayanıklı materyalden üretilmiş olmalıdır. Bunlar; 316, 317, 347 veya daha iyi paslanmaz çelikten, teflon astarlı çelikten, polietilen astarlı çelikten, vycor?dan, payreksten (güvenlik için bir metal tank içerisine yerleşik) ve kurşun astarlı çelikten üretilebilirler. Plastik bir tankın kullanılacak olması durumunda, böylesi bir tankın yüksek özgül ağırlık nedeni ile güçlü biçimde desteklenmesi gereklidir (çelik giydirme tank en iyisidir).

NOT : Perklorik asitli elektrolitlerin kullanılması durumunda, vycor veya payreks cam veya teflon astarlı çelik tanklar kullanılmalıdır. Teflon dışındaki plastik ve organik materyaller, güçlü perklorik asit çözeltilerinin etkisi altında hızla ve bazan da infilak edecek şekilde okside olabilirler. Bu konu ileride daha ayrıntılı olarak ele alınacaktır!

Kullanılmaları durumunda çıplak metal tanklar, kullanılan çözeltilerin ve uygulanan sıcaklıkların etkilerine dayanıklı cam veya plastik plakalarla yalıtılmalıdırlar. Elektropolisaj uygulamalarının çoğu düşük sıcaklık altında gerçekleşmektedir, bu nedenle polipropilen bu amaç için kullanıma elverişlidir. Yalıtıcı plakaların kullanılmaması durumunda tank, aldatıcı akım korozyonunun etkisi altında, çok ağır olumsuz etkileşime uğrayabilir. Her durumda iyi bir önlem, işlenen parçayı tank duvarına, katoda olduğu kadar fazla yakın bulundurmamaktır.
Doğal olarak, tüm elektropolisaj prosesleri anodizasyon ve krom kaplama proseslerinde olduğu gibi, iyi havalandırmalı mekânlarda gerçekleştirilmelidir.


KARIŞTIRMA : Aşırı ısınma sonucunda oluşan oksijen çıkışını ve yüksek akım şiddeti yoğunluğu alanlarını tahliye etmek için, anot çubuğu hareteki ve çözelti pompalama sureti ile yapılan karıştırma yüksek etkinliğe sahip bir önlemdir. Havalı karıştırma da kullanılabilir ancak polisaj filminin yapılaşmasını olumsuz etkileyecek kadar güçlü olamaz.

Katot çubuğu hareketi; 6? taşınma için 15 Saykıl/Dakika, 2? taşınma için 30 Saykıl/Dakika olmalıdır.


SICAKLIK : En iyi sonuçların alınabilmesi için banyo sıcaklığı daima ± 2° aralığında bulundurulmalıdır. Gereken durumlarda ısıtıcı veya soğutucu bobinler kullanmalısınız.


DURULAMA : Durulama, bir daldırma-püskürtme kombinasyonu sayesinde gerçekleştirelir. İlk durulama, yüzey üzerindeki yapışkan filmin sıyırılmasını kolaylaştıracağından, genellikle sıcak suyla yapılır. Elektrolitin türü bağlamında olumsuz hızlı kimyasal etkileşimin önlenmesi için, ilk yıkamanın soğuk suyla yapılması tercih edilmelidir. Bazı durumlarda, yüzeydeki filmin hızla sıyırılabilmesi için, hafif asidik veya alkalin ortamlara daldırma sureti ile yapılan bir durulama önerilir. Müteakip bir proses uygulanmayacaksa, kurumanın kolaylaşması için son durulama sıcak suyla yapılabilir. Suyun iz ve leke bırakmaması için, bileşimine bir ıslatıcı veya tutucu öğe (genellikle bir kelatinizasyon bileşiği) katılabilir.


TEMİZLEME : Kolayca anlaşılabileceği gibi, parçaların elektropolisajla işlenmesi öncesinde, standart bir biçimde temizlenmeleri gereklidir. Alkalin temizleyiciler polisaj banyosunda aşırı tahripkar filmler bırakabileceklerinden, en tercih edilen temizleme yöntemi buhar veya solventle temizliktir. Bununla beraber serbest durulama niteliklerine sahip hafif alkalin temizleyiciler de parçaların temizlenmesi için kullanılabilirler. Burada açıklanan tüm elektropolisaj uygulamaları için ön-koşul, önce iyi bir temizleme ve sonra da durulamadır.



BAZI GENEL KONULAR

Bildiğiniz gibi elektropolisaj için kullanılan elektrolitlerin çoğu, yüksek konsantrasyonlu asit çözeltileridir ve elleçlenmelerinde ve hazırlanmalarında gerekli özen ve dikkat esirgenmemelidir. ÇOK NADİR İSTİSNALAR DIŞINDA, SEYRELTME VEYA KARIŞTIRMA İÇİN DAİMA ASİDİ SUYA KATINIZ (SUYU ASİDE DEĞİL).

Bir yeni başlayan olarak size, prosesin nasıl çalıştığını iyice anlayıncaya dek, bakır polisajı için bir fosforik asit banyosu ile çalışmanızı öneriyorum. Bu en az tehlikeli yöntemdir ve yüzeyin fitkaresi başına en düşük akım şiddeti yoğunluk değerini gerektirmektedir. Başlangıçta alacağınız sonuçların yanıltıcı olacağının ayırdına varacaksınız ancak sabırlı bir çalışma neticesinde, iyi sonuçlar alınması için izlenmesi gereken ilkeleri kendi kendinize keşfedebileceksiniz.

KONTROL : Bu polisaj banyoları, çalışmaları anlamında oluşan yapışkan film veya bir gaz filmi veya örtü oluştuğunda, gaz örtüsünü yerinde tutan çevresel elektrolitin viskozitesinin bağlamında bulunduklarından, ELEKTROLİTİN VİSKOZİTESİ ÇOK ÖNEMLİ BİR KONTROL FAKTÖRÜDÜR. Bu viskozite değeri, çok çeşitli türden viskozimetrelerin kullanılması sureti ile ölçülebilir. Bunların es basiti ve en ucuzu bir Ostwald Pipetidir. İKİNCİ ÖNEMLİ KONTROL FAKTÖRÜ DE, ÇÖZELTİNİN ÖZGÜL AĞIRLIĞI VEYA YOĞUNLUĞUDUR. Bu faktör de önemlidir, çünkü çözelti içerisindeki toplam materyal miktarını ölçer ve basit bir HİDROMETRE?nin kullanılması sureti ile ölçülür. Üçüncü faktör çözeltide var olan toplam asit miktarı ve dördüncü faktör de, birlikte var olan asitler arasındaki orandır. Bu son iki ve özellikle en sonuncu olan faktörler, nadiren de olsa Ders-5?in referanslarında açıklanan standart yöntemlerle ölçülmektedir.

Bazı polisaj banyolarının kullanılma ömrü, kendilerini denge altında bulundurduklarından, yani anotlardan çıkartılan metal katodlarra kaplandığından ve böylece çok az ayarlama gereksinimi olduğundan, çok uzundur. Bu arada bazı polisaj banyoları denge koşulları altında çalışmazlar, ancak bununla beraber kullanılma ömürleri gene de uzundur, çünkü oluşan metal tuzları banyo içerisinde çok sınırlı miktarda ergir ve böylece çökelirler. Bu çökelmelerin tasfiye edilmesi için, tasfiye ve tahliye edilen bu çökelmenin yerini almak üzere, taze asit ilave etmek sureti ile tamamlanırlar. Üçüncü tip bir banyonun da kullanılma ömrü yalnızca sınırlıdır. Bu tip bir banyoda, oluşan ergiyebilir metal tuzu elektroliti öyle bir derecede yükler ki, tüm çözeltinin kısa bir süre sonunda tamponlanma gereksinimi doğar. Alternatif bir tertip de, banyonun sabit bir miktarını çekerek, ıskarta etmek ve ıskarta edilen kısmı taze asitle tamamlamaktır.

Genel bir kural olarak, elektrokaplama ile 0.001? yüzeyin tasfiye edilmesi, rms cinsinden pürüzlülüğü bir bölü iki oranında azaltır. Böylece başlangıçtaki yüzeyin rms cinsinden pürüzlülük değeri 40 μ olduğu takdirde, 0.001? metal tasfiye edildiğinde rms değeri yaklaşık olarak 20 μ düzeyine düşer. Genel olarak azami pürüzsüzlük, yaklaşık olarak 5 rms ile sağlanabilir. Ancak, metalin tanecik boyutu yeterince küçük olduğu takdirde, proses bundan daha pürüzsüz bir yüzey yapısı geliştirebilir (0.1 μ düzeyine dek). TANECİK YAPISI NE DENLİ KÜÇÜK BOYUTLU İSE, FİNİSAJ O DENLİ PÜRÜZSÜZ OLUR.

Konu Bilgileri

Konuyu şu anda 1 kişi okuyor ( 0 kayıtlı ve 1 ziyaretçi ) .
makineteknik.com 'da yer alan üyelerin oluşturduğu tüm içeriklerin doğruluğu ve yayınlanması ile ilgili yasal yükümlülükler içeriği oluşturan üyeye aittir. Bu içeriğin, görüş ve bilgilerin yanlışlık, eksiklik veya yasalarla düzenlenmiş kurallara aykırılığından makineteknik.com hiçbir şekilde sorumlu değildir. Sorularınız için içerik sahibi ile irtibata geçebilirsiniz.
Teknik Videolar   İkinci El Makina İlanları
b