Cevap : TEKNİKERLER BİRLİĞİ
Aşağıdaki yazılar http://www.tekniker.org.tr sayfasından alınmıştır
Değerli meslektaşlarım,
255 farklı branşta Teknikerlik unvanı mevcuttur. Ne yazık ki bu ikiyüzün üzerindeki farklı branştaki Tekniker meslektaşlarımızın sorunları çözümlenerek azalacağı yere her geçen gün artış göstermektedir.
Teknikerlerin sırtından nemalanan, haksız yere kazanç sağlayanlar Teknikerlerin hakkı olan en temel haklarını kullandırtmamak için azami gayret sarf etmektedirler.
Biz Teknikerler diğer meslek mensupları gibi bu ülkenin öz evlatlarıyız, ancak bize öz evlat muamelesi yapılmasını bir kenara bırakalım, üvey evlat muamelesi bile çok görülmektedir.Tabiri caiz ise Davul Teknikerin sırtında çomak elalemin elindedir.
1992 yılında çıkan 3795 sayılı Kanunun 6. maddesinde emredilen Görev-Yetki-Sorumluluk yönetmeliği her nedense 15 yıldır Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanamamıştır. 1992 yılından beri Dünyada bir çok değişim yaşanmasına rağmen 15 yılda bir yönetmeliğin çıkarılamamış olması manidardır.
15 yılda bir çok arkadaşımız hayatını kaybetti, önemli bir kısmı emekli oldu, serbest piyasada görev yapanların tamamına yakını ekmek kapılarına ister istemez kilit vurma durumunda kaldı, bir çoğu yarım yamalak yetkilerle çalıştırıldı, ama Teknikerlik halen güllük gülistanlık gösterilmeye çalışılmakta, yüzbinlerce gencimiz M.Y.O?larına kayıt yaptırarak bilinmeyen girdaba sürüklenmektedir.
Bu ülkede Teknikerlerden daha fazla mağdur edilen bir kesim varmı dır?
Tekniker meslektaşım, Tekniker dostları sizlere sesleniyorum!?
Türk Teknikeri !
Emeğinin ve bilginin sömürülmesine izin verme!
Teknikerlerin kandırılmasını yasal yollardan protesto et!
Meslek Yüksek Okullarının kurulu bulunduğu mahalde ?gelir kapısı? olarak görülmesine dur de!
Sesimizi duymak istemeyen basına, sende sesimizi duyur!
Halimizi görmezden gelmeye çalışan yöneticelere sende kendini göster!
Ve en önemlisi gücünü mesleki kuruluşun olan Teknikerler Birliğinde kullan!
Hakkını ara, unutma ki, bir gün Teknikeri?de fark edecekler!
İşte o gün senin aramıza katıldığın gündür!!!
Saygılarımla,
Ertan KILIÇ
Genel Başkan
ZAMAN GAZETESİ 04 KASIM.2000
Teknikerlerin yardım talebi
Teknikerler Birliği`nin ilk şubesini Trabzon`da oluşturan Teknikerler, Trabzon Valisi Adil Yazar`ı makamında ziyaret ederek, oluşumla ilgili bilgi verdi ve destek aldılar.
Teknikerler Birliği Genel Başkanı Ertan Kılıç, Teknikerler Birliği`nin ilk şubesini Trabzon`da açmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, "Teknikerler ve teknisyenler olarak bu oluşumla daha güçlü ve daha aktif olacağız. " dediler. Teknikerleri kabul ederek bir süre görüşen Vali Adil Yazar ise, "Trabzon`da teknikerlere ve ara elemanlara ihtiyaç vardır. Üniversitelerin teknik elemanlar yetiştirmesi için elemizden geleni yapacağız." dedi ve "hayırlı olsun " dileğinde bulundu.
KARADENİZ GAZETESİ 02 MAYIS 2002
Teknikerler Birliği Trabzon Şubesi`ni duymuşsunuzdur.
1982 yılından beri verdikleri onurlu mücadeleye kulak tıkayanlara bir çağrıları var.
1992 yılında çıkarılan 3795 sayılı kanunla birlikte kabul edilen yetki yönetmenliğinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından çıkarılmaması nedeniyle mağdurlar.
Teknikerlerin yetki yönetmenliği herhalde sümen altında unutuldu. Milletvekilleri sümen altına bir göz atarlarsa Milli Eğitim ve Bayındırlık Bakanlığına ait evraklar arasında bu yönetmenliğe rastlarlar.
Ülkemizde 622 bin Meslek Yüksek Okulu mezunu bu yetki yönetmenliğinin yayınlanmasını bekliyor.
Duydunuz mu Sayın milletvekilleri? Şu anda MYO`da okuyan 200 bin civarında da öğrenci var.
Bir ilgilenirseniz onların da gelecek için taşıdıkları mezun olunca ne yapacağız endişesini ortadan kaldırırsınız.
Karman çorman olan af işine gösterdiğiniz ilginin birazını bu yönetmenlik için de gösterin. Ne dersiniz. Teknikerler sizleri bekliyor.
EVET GAZETESİ 20 NİSAN 2006
FehimYENER
?Tekniker?lerin-vasfı-ne?
Üniversitelerimize bağlı M.Y.O. okuyarak ?Tekniker? unvanı almış bir milyon mezun durumundaki bizler sorunlarımızın çözülmesini istiyoruz. Başlıca orunlarımız; ünvanımızın tanınmaması, yetki ve görev alanımızın olmaması, askerlik görevimizi, okuma yazma bilmeyen insanlar ile bir tutularak aynı statüde vasıfsız bir er olarak ve 15 ay süre ile yapmamız gibi. Çalışan teknikerler arasında mesleki standardizasyonu ve eğitimi pekiştirecek faaliyetlerde bulunmamızı sağlayacak Türk Tekniker Odaları Birliği kanun tasarısının TBMM?den bir türlü yasallaşarak çıkmaması, yetki, görev ve unvan karmaşasına son verecek olan 3795 sayılı kanun çıktığı halde yürürlüğe konmamasıdır. Çalışmalarımızı ve sorunlarımızı yetkili mercilere ulaştırır mısınız? Şevket GÖLÜK - ANKARA
1999depremi...
Kendi aralarında bu kadar ayağa kalkmalarının sebebi ?unvan? alamamalarından.
Allahítan onlar bari sokağa dökülmüyorlar. Bu tekniker kardeşlerimden bazıları liseden sonra eğitim gördükleri sistemden yetinmeyip üniversiteye de devam diyorlar. Ancak, kendilerine yapılan muameleden ve emek sömürüsünden de çok rahatsızlar.Kimileri iş hayatına atılıyor kimileri de ülkemizin bilgi ve teknoloji çağını yakalaması için proje üretiyorlar. Birliktelik ve ses duyurma amacıyla bir oda altında kurumsallaşmışlar. 550 Meslek Yüksek Okulu var olduğuna göre teknisyen ve mühendis arasındaki kopukluğu ve yetki karmaşasını önlemek için kanunda gerekli düzenlemenin de yapılmasını arzu ediyorlar. ?Bu olmazsa milli servet boşa gider? diyorlar. 1999 yılında yaşanan deprem faciasında bir ODAíları olmadığı için devre dışı bırakılan teknikerler, devletin işlevini yerine getirmesini, mesleklerini icra ederken yasalara dayanması, meslek disiplini içinde toplumun yükünü paylaşmak istedikleri fikrinin de ABíne girme fikrine uygun olduğunu avunuyorlar...
Yetki karmaşası... Aslında ?Unvan? tanınma işi yasada mevcut iken MYO mezunu teknikerlerinin bir unvan karmaşası yaşadıkları, kendilerine ?teknisyen? dendiğini, Yapı Denetim Kanunuínda adlarının olduğunu, bunun ise engellendiğini, Kamu İhale Kanunuínda devre dışı bırakıldıklarına ise çok üzülüyorlar. Gözleri ve kulakları TBMMíde beklemekte olan TÜRK TEKNKER ODALARI BİRLİĞİ Kanunu?nda. Tasarının bir an önce yasallaşmasını bekliyorlar... Bu teknik yazı ile ilgili çala kalem yazı yazmak doğru değil. Ancak, en başta Başbakanlık ve Devlet Personel üdürlüğü yetkililerinden ek bilgi gelirse bu sütünde cevap bekleyen okurlarıma ?İşte derdinize çare? diye yayımlayacağım...
EVET GAZETESİ 22 NİSAN 2006
Ahmet VARDAR
Meslek Yüksekokulları...
Üniversitelerle ilgili yazımın yankıları gittikçe büyüyor... Gelen telefon, faks ve elektronik mektuplardan anlaşılıyor ki konudan yüzbinlerce genç muzdarip çocuklarımız çalışıyor, didiniyor, okuyorlar sonra da sokağa bırakılıyorlar. Bakın Türkiye?de sayıları 1 milyonu bulan tekniker unvanlı genç var. Bu gençler, liseyi okumuşlar. Daha sonra üniversitelere bağlı yüksekokulları bitirmiş ve TEKNİKER olmuşlar. Hani bazı laf ebeleri, ?O okullar da çok önemli canım. Bu okulları bitirenler ara görev yapacaklar. Mühendisleri de tekniker yapacak değiliz? deyip duruyorlardı ya. Buyrun gelin, bakalım! ?Lafla peynir gemisi yürüyormuymuş? görün. Evet Türkiye?de tam 1 milyon tekniker unvanlı genç ülke kalkınmasında görev alamıyor. Maalesef ülkelerine mesleki olarak katkıda bulunamıyorlar. Tekniker unvanlı bu gençler mezuniyet sonrası hiçbir görev yapamıyorlar, yetki kullanamıyorlar. Bu memlekette mesleki eğitimin önemi acaba ne zaman anlaşılacak? Bu konuların önemi acaba seçimden seçime mi akla gelecek? Teknikerler, ülke kalkınmasında hiç mi rol alamayacaklar. Hergün gazetelerimizde çarşaf çarşaf inşaat ilanları görüyoruz. Bu yeni yapılanmalarda teknikerlere imkan verilemez mi? Onlar çalıştırılamaz mı? Dilekolay Türkiye?de halen 1 milyon meslek yüksekokulu var iken önemsiz gözle bakılıp görev verilmemesi herhalde benim ayıbım değil. Şimdi size önemli bir misal veriyorum. Biliyorsunuz İzmit, Adapazarı, Yalova büyük çöküntülere uğradı. Basın yazdı çizdi. Politikacılar boy boy poz vererek konuşup durdular. Sonra ne oldu? Koskoca bir hiç... Ha pardon! Binlerce canımızı kaybettiğimiz bu olayın suçlusu olarak Veli Göçer?in yakasına yapışıldı ve 18 yıla mahkum edilerek mesele kapandı. Halbuki Veli Göçer sadece bir müteahhitti. Para karşılığı ev yaptırıyordu. Sorarım size, o yapılan inşaatlarda teknik adam olarak inşaat teknikerleri çalıştırılsaydı böyle bir facia olur muydu? İşçisi ile mühendisi arasında kopukluk ancak bu tekniker sınıfı ile engellenir. Ama onlara iş vermezseniz türlü çeşitli olumsuzluklar peşpeşe gelir. Şu meslek yüksekokulları herhalde siyasiler oy toplasın diye açılmadı. Belirli seviyede teknik insan yetişsin diye açıldılar. Şimdi bu konuyu halletmek için bir fırsat var. Türkiye Büyük Milet Meclisi?ne sunulmuş olan ?Türk Tekniker Odaları Birliği? kanunu yasalaşırsa, bütün teknik çalışmaların bel kemiği olan bu ara sınıf devreye girerek, ülke için hayati bir önem taşıyan bir icraatlarıyla büyük faydalar sağlayacaktır. Bu eğitimi bitirenlere önem vermezsek onları işe yarar hale getiremezsek, verilen diplomalar neye yarayacak ki? Sayın milletvekilleri artık önünüzde olan şu konunu birbiriniz ile çatışmadan, kavga etmeden çıkarın da hem ülkeye hizmet etmiş olun hem de umutsuz 1 milyon diplomalı gence umut olun?